Çantalar Hep Bizimle

Çantalar her an yanımızda olduğu gibi kolumuzdan düşürmediğimiz bir aksesuardır. Peki çanta alırken nelere dikkat ediyoruz?

İlk olarak alacağınız çantanın boyutunun sizin için rahat ve kullanışlı olup olmadığı öenmli bir unsurdur.O gün için  ihtiyacınız olan  şeyleri çantanıza sığdırabilmeniz gerekir. Kadınların yaşı büyüdükçe, çantalar konusunda tarzları kendileri ile birlikte değişim içerine giriyor.

Kullandığınız çanta boyutlarının kıyafetiniz ve katılacağınız davetlerle de ilgisi vardır. Mesela plaja giderken yanınıza cüzdan boyutunda bir çanta alamazsınız değil mi?

Çanta tercihinizde çantanın kaliteli olamasına dikkat edersiniz. Eğer çantanızı dayanıklı bir kumaştan seçerseniz çantanızı daha uzun süre kullanabilirsiniz.

Kumaş çantalar ilkbahar ve yaz aylarında kullanmak için ideal. Kavurucu yaz sıcağında kolunuza yapışıp sizi rahatsız etmez fakat çabuk kirlenir. Ve zamanla çantanız içindeki ağırlığa dayanamaz ve yırtılır.

Çantalarda hem kaliteli hem de dayanıklı olan malzemeden yapılan çanta seçiminde deri ve doğal ham bezden yapılan bez çantalar tercih edelir.

Gediz Belediyesi’nden Bez Torba

Kütahya Gediz İlçesi Belediyesi çevre ve geri dönüşüm konusunda farkındalık yaratmak istediklerinden bez çanta, geri dönüşüm broşürü ve belediye postası dergisi vatandaşlara ücretsiz dağıtıyor.

Kütahya’nın Gediz Belediye Başkanı Muharrem Akçadurak, günümüzde hızlı sanayileşmesi ve nufüs artışının çevre sorunlarınında beraberinde geldiğini söyledi.

Başkan Akçadurak; “Çevreyi koruma bilincinin oluşturulması ve toplum geneline yaygınlaştırılması için halkımıza bez çanta ve geri dönüşüm broşürü dağıtıyoruz. Ayrıca bez çanta içerisinde belediye yatırımlarımızın tanıtımı için Gediz Belediye Postası dergisi yer alıyor. Bez torbalarımızı kullanarak doğaya, çevremize, ülkemize daha duyarlı bir süreç içerisine gireceğiz. Geleceğimiz, çocuklarımız ve daha güzel bir dünya için uygulamayı hep birlikte destekliyoruz” dedi.

Akçadurak; “Tarih, kültür, insan ve mekan boyutunda sürekli yaşanabilir bir Gediz oluşturmak vizyonuyla oluşturduğumuz çalışmalarımız ile ilçemiz Gediz’e hiç eksilmeyen bir şevkle hizmet etmekten mutluyuz. Çabamız, gayretimiz insan ve canlı odaklı çevreye duyarlı bir Gediz olmuştur” açıklamasında bulundu.

devamını buradan okuyabilirsiniz.

Rizeli Kadınlar Bez Çanta Dikiyor

Rize’de İyidere ilçesinde kadınlar, ülke genelinde yürütülen “Sıfır Atık Projesi” kapsamında bezden alışveriş çantaları dikiyorlar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan tarafından başlattığı projeye katkı sağlamak amacıyla plastik poşetler yerine doğayı koruyan doğa dostu bez çantaların kullanılması için projeyi başlattı.

İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğün de kadınlar bir araya gelip bez alışveriş çantaları dikiyorlar. İyidere Kaymakamı Orhan Altun, bundan sonra ilçede poşet yerine Halk Eğitim Merkezinde kadınların birlik olup ürettiği bez çantaları kullanılacağını söyledi.

Üretilen bez çantalar marketlere dağıtılacak. Altun, “Onun dışında vatandaşlarımız Halk Eğitim Müdürlüğümüze gelerek bu bez çantalardan alabilir. Biz hem erkeklere hem de kadınlarımıza yönelik bu bez çantalar yaptık. Bu bez çantalar tamamen sıfır atık içeriyor.”dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın başlattığı bu projeyle ilçe olarak destek vermek istediklerini vurguladı Altun ve sözlerini bu çalışmalarının diğer ilçelere de örnek olmasını temenni ettiğini belirtti.

Hedefinin ilçe nüfusu kadar bez çanta yapmak olduğunu belirten Altun, “Şuan daha yeni başladık. Yaklaşık 300 çanta yaptık. 10 bin bez çanta üretip bunları vatandaşlarımıza vermek istiyoruz. Vatandaşlarımızın alışverişe bunlarla gitmelerini istiyoruz.” dedi.

Halk Eğitim Merkezi Müdürü Bülent Akbulut, “İyidereli kadınlarımız bize gelip ‘Kendi alışveriş çantamızı kendimiz dikmek istiyoruz.’ dediler. Kaymakamlığımızın desteği ile beraber bu faaliyete başladık. Şu anda Halk Eğitim Müdürlüğü bünyesinde isteyen her kadınlarımız kendi çantalarını kendi dikiyorlar. Dikemeyen vatandaşlarımıza da bu çantalardan temin ediyoruz.

devamını buradan okuyabilirsiniz.

KELEBEKLERİN ÖMRÜ 1 GÜN MÜ?

Halk arasında kelebeğin ömrü bir gün olarak söylenilir. Ancak bu gerçek değil sadece bir deyimdir. Kelebekler kısa süreli yaşadıkları için bir gün olduğu söylenir. Kelebekler ortalama bir hafta yaşarlar. Çok nadir de olsa bir yıl yaşayan kelebekler de vardır.

Kelebekler, rengarenk kanatlarıyla insanları adeta büyülerler. Çoğu zaman onları yeşilliklerin içinde ya da bir çiçeğin üzerinde görürüz. Kelebekler, kendi gibi güzelliklerle bütünleşerek doğaya ayrı bir güzellik katarlar. 

Kelebekler aslında aylarca tırtıl olarak yaşarlar. Kozadan çıktıktan sonra ise kısa bir süre daha yaşarlar. Bazı kelebeklerde ağız ve hortum bulunmaz.Yaşamları kısa olan kelebekler bu verilen sürelerini beslenmekten çok eşlerini aramak, çiftleşmek ve yumurtlamak yani kısacası yeni kuşaklar oluşturmak için harcıyorlar.

Çok narin gözükmelerine rağmen en zorlu coğrafyalarda bile yaşarlar. Çöllerde, dağlarda, yanar dağlarında hatta kutuplarda bile dolaşabilirler.

Bu kadar narin bir o kadar da güçlü bu hayvanın doğasında doğumundan ölene kadar zorlu süreçlerden geçer. Sizin de hayatınızda bir parça kesitlerle bu hayvanın hayatını gördükçe hatırlayıp kendinizi de mutlu edebilmenin bir yolu var. Her an yanınızda taşıyabileceğiniz eşyaların üzerinde bulundurarak gününüzü güzelleştirebilirsiniz. Örneğin bez çanta, ham bez kalemlik, cüzdan vb. Eşyaların üzerine baskı yaptırarak gün boyu yanınız da taşıyın.

Ücretli Poşet Uygulaması Olumlu Bulundu

1 Ocak itibariyle yürürlüğe giren ücretli poşet uygulamasından sonra Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi’inde görevli Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, Mikroplastik Araştırma Grubu ile birlikte uygulamanın vatandaş nezdindeki algısını araştırdı.

İstanbul, Ankara ve İzmir merkezli 211 kişiyle araştırma yapıldı. Araştırmaya katılanların yüzde 54 kadın, yüzde 46 erkek katılım sağladı. Yüzde 53’ü İstanbul, yüzde 24’ü Ankara ve yüzde 23’ü İzmir’de yaşayan katılım sağladı. Araştırma sonucunda katılanların yüzde 53’ü uygulamanın olumlu bulduğunu söyledi, 30.9’u olumsuz bulduğunu söyledi. Geri kalan katılımcıların yüzde 13.8’i uygulamının bir fayda sağlamayacağını, yüzde 2.3’ü ise bir fikrinin olmadığını söyledi. Araştırma sonucunda uygulamayla birlikte plastik poşet kullanımının yüzde 57 azaldığı ortaya çıktı. Araştırmayı yüreten ÇÜ Su Ürünleri Fakültesi’nde görevli Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 1 Ocak  2019 tarihinden itibaren yürürlüğe giren tüketicilere 25 kuruştan sunulan plastik poşetlerle ilgili Mikroplastik Araştırma Grubu ile birlikte araştırmayı yaptı.

Uygulama öncesinde 1 haftada 11-12 poşet kullanan bir vatandaş artık bu kullanımın 9’a kadar düştüğü görüldü. Doç. Dr. Gündoğdu, “Bu da ciddi bir düşüş anlamına geldiğini ve kişi başı plastik poşet kullanımının alışveriş başına 1 ila 2 arasında olduğunu ortaya koyuyor. Araştırma esnasında vatandaşlara uygulamayla ilgili ne düşündüklerini sorduğumuzda olumlu düşünenlerin de büyük bir çoğunluğu yetersiz ve etkisiz olduğunu düşünüyor. Özellikle semt pazarlarında ve marketlerin sebze, meyve reyonlarında poşetler hala ücretsiz veriliyor. Marketten parayla plastik poşet alamayan vatandaş, sebze meyve reyonundan ücretsiz poşet alma gibi bir eğilim sergileyebiliyor. Bunun yanında küçük işletmelerde, bakkallarda herhangi bir kontrol söz konusu değil. Bu kapsamın genişletilmesi gerekiyor. Vatandaşın da bu uygulamaya zamanla alışacağını düşünüyorum. Neticesinde uygulamanın ortaya çıkan yeni tüketim davranışı, yani bez poşetler, çantalar bizim zaten geleneğimizde olan şeyler. Bundan 20-25 yıl önce plastik poşet bizim hayatımızda yoktu. Çıkması da bu kadar zor olmayacaktır. Artık bez çanta taşımayı öğrenmemiz gerekiyor, yanımızda bez çanta ya da çok kullanımlık çantaların olduğu bir alışveriş çantası taşımamız gerekecek. Bez çantalar, bizim plastik poşet kullanımımızı azaltacaktır. Her türlü plastik ambalajlı poşet tüketimini azaltmamızı gerektirecek” dedi.

Doç. Dr. Gündoğdu, devamın sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak bu uygulamanın yeterli olmadığını da ortaya koyuyor. Çünkü sadece plastik poşetlerin ücretli olması, plastik kirliliğinin ortadan kalkması için yeterli olmayacaktır. Dünyanın birçok ülkesinde bu uygulamalar gerçekleştiriliyor. Bu uygulamaların sonunda plastik kirliliğinde yeteri azalma sağlanamıyor, bununla birlikte ek olarak tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması, diğer plastik ambalajların ücretli ve depozito haline getirilmesi, diğer önlemler olarak öne çıkıyor. Bu önlemlerle birlikte plastik kirliliğinin azaltılması, Avrupa, Amerika, İngiltere gibi ülkelerde ve bölgelerde gerçekleştiriliyor. Bizim de benzer uygulamalara gitmemiz gerekiyor. Özellikle plastik ambalajların depozitolu hale getirilmesi gerekiyor ve tek kullanımlık plastiklerin yasaklanabilen kısımlarının yasaklanması gerekiyor. Özellikle pet şişe, pet bardaklar, plastik çatal-bıçakları ve benzeri tek kullanımlık straforlar, bunların kati suretle yasaklanması, poşet uygulamasını destekleyecek nitelikte adımlar olacaktır. Sıfır Atık uygulamasının da sadece kamu kurumlarından ve kuruluşlarından toplumun tüm kademesine yayılması gerekiyor. Aynı zamanda geri dönüşümün desteklenmesi ve çöp toplama işlemlerinin de daha sistematik ve düzenli yapılması uygulamanın daha da başarılı olmasına neden olacaktır. Farkındalık çalışmaları gerçekleştirilmesi, vatandaşın plastik kullanımından haberdar edilmesi, özellikle ilkokul, lise ve dengi okullarda plastik kirliliğinin yarattığı tehditler anlatılmalı, plastik kullanımının azaltılması, beraberinde üretimde de çeşitli sınırlamalar getirilmesi gerekiyor.” dedi.

devamını buradan okuyabilirsiniz.

Poşet Devrimi Bitti Bez Çanta Devrimi Başladı

‘Poşet Kullanımı Araştırması’nı yapan online araştırma şirketi DORinsight’ın sonuçlarına göre, tüketiciler ücretli poşet uygulamasından sonra bez çanta, file ve sırt çantası kullanmaya başladığını ve ücretli poşet uygulamasının doğayı koruyacağını düşünen tüketici, gelecekte de file yerine bez çanta kullanacağını söylüyor.

Online araştırma şirketi olan DORinsight’te yapılan basın açıklamasında, Türkiye temsilcisi ABC1C2DE sosyo-ekonomik segmente mensup çalışan 7.073 kişinin katılımıyla yapılan araştırmada, katılımcıların yüzde 93’ü ücretli plastik poşet uygulamasının neden başladığını bildiği ortaya çıktı, yüzde 44’ü plastik poşetlerin ücretli hale gelmesiyle 1 Ocak 2019’dan bu yana plastik poşet kullanımının azaldığına, yüzde 20’si plastik poşet kullanamaya devam ettiğini, yüzde 20’si plastik poşet kullanmayı bıraktığını, yüzde 16’si ise plastik poşetleri kullanmaya biraz devam ettiğini belirtti.

Katılımcılardan yüzde 55’i ücretli plastik poşet yerine bez çanta kullandığını, yüzde 53’ü eski alışverişlerinden kalan mevcut poşetleri kullandığını, yüzde 20’si sırt çantası kullandığını, yüzde 14’ü Pazar filesi kullandığını, yüzde 10’unun ise kol çantası tercih ettiklerini söylediler. Katılımcıların yüzde 56’sai ücretli poşet uygulamasının sonrasında yanında boş poşet taşıdıklarını belirtti, yüzde 44’ü boş poşet taşımadıklarını söyledi. Katılımcılardan yüzde 64’ü de ücretli poşet kullanımının doğaya daha az zarar vereceğini düşündüğünü söylediler.

‘Sıfır Atık Projesi’ne Bez Çanta Desteği

Atakum Belediyesi ‘Sıfır Atık Projesi’ kapsamında bez çanta desteğiyle 3 bin bez çanta vatandaşa ücretsiz olarak dağıttı. Samsun’un Atakum İlçe Belediyesi, kadın kursiyerler tarafından üretilen 3 bin bez çantayı vatandaşlara ücretsiz olarak dağıttı.

1 Ocak 2019 tarihinden itibaren alışverişte kullanılan plastik poşetlerin ücretli satılmaya başlanmasıyla vatandaşları ‘Sıfır Atık Projesi’yle bez çanta ve file kullanmaya yönlendirildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla desteklenen projenin kapsamında atıkların engellenmesini, ayrı ayrı ayırıp toplanmasını ve geri gönüşüme katkı sağlamak ve vatandaşları bilinçlendirmek amaçlandı.

‘Sıfır Atık Projesi’ne destek amaçlı Atakum Belediyesi Kültür Sanat ve Eğitim Merkezi giyim atölyesindeki usta kadınlar ve kursiyerleriyle birlikte 3 bin bez çanta üretti. Yaklaşık 20 kursiyer büyük bir özenle ürettikleri bez çantaları kullanıma hazır olduğu zaman vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtıldı. Bez çanta üretimine Özgecan Kadın Koordinasyon Merkezindeki kadınlar da gönüllü olarak destek verdi.

Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı eşiyle birlikte AKSEM’i ziyaret ettiler ve kursiyerlerden bez çanta hakkında bilgilendirme aldılar. İshak Taşçı, Cumhurbaşkanlığında himayesinde ülke genelinin proje kapsamında çevre kirliliğini azaltmak için çalışmalar yaptığını ve bu projeye kendilerinin de katkı verdiğini söyledi.

Taşçı, “Bez çantalar kullanıma hazır hale geldiğinde vatandaşlarımıza ücretsiz olarak dağıtacağız. Amacımız çevre kirliliğini azaltmak ve bunun bilinciyle hareket ediyoruz. İnşallah bu sayede çok sayıda plastik poşetin doğaya karışmasını engellemiş olacağız. Hanım kardeşlerimiz çok büyük bir özveriyle çalışmalarını yürütüyor. Hepsine çok teşekkür ediyorum. 3 bin adet bez çantayı vatandaşlarımıza ücretsiz olarak verdikten sonra ihtiyaç duyulması halinde üretimlerimize devam edeceğiz” dedi.

Kurs Hocası Emine Gündoğan da,”Hedefimiz çevre kirliliğini azaltmak. Hedeflerimize ulaşacağımızı düşünüyorum. Yapabildiğimiz kadar bez torba yapacağız. Yeter ki çevremiz temiz olsun” diye konuştu.

İstanbul 7 Tepe İsimleri

Semt adları veya üzerinde ki eserlerle anılan bu 7 tepenin tüm isimlerini ve tarihi yapılarını buyurun birlikte okuyalım.

İstanbul 7 Tepe İsimleri ve Yerleri

İstanbul’un 1.tepesi Sarayburnu ve civarıdır. Megaralı Kral Byzas’ın şehri ilk kurduğu yer olan bu tepe; 3 taraftan denizle çevirili olması ve kara tarafının deniz seviyesinden yüksekte olması nedeniyle o dönem son derece mantıklı bir tercihti. Zaten Fatih Sultan Mehmet Han da, imparatorluğunun sarayı için Tarihi Yarımada’nın bu kıymetli ucunu tercih etmişti.

Sarayburnu tepesi ya da Topkapı tepesi olarak da anılan bu tepe, denizden yaklaşık 30 metre yüksektedir. Topkapı Sarayı ile birlikte; Ayasofya Müzesi, Sultanahmet Cami, İbrahim Paşa Sarayı, Milyon Taşı ve Alman Çeşmesi de bu ilk tepede yer almaktadır.

İstanbul’un 2.tepesi Çemberlitaş meydanının olduğu bölgedir. Deniz seviyesinden 40 metre civarında daha yüksektir. En belirgin eserler; Çemberlitaş, Nuruosmaniye Cami ve Çorlulu Ali Paşa Medresesi’dir. Bazı uzmanlar Mısır Çarşısı’nı da bu sınıfta saymaktadırlar.

İstanbul 3.tepe ise Süleymaniye tepesidir. Belki de en belirgin tepe olan bu bölge, özellikle vapur ile seyahat ederken çok dikkat çekmektedir. Deniz seviyesinden 50 metre kadar yükselen bu tepe, Süleymaniye Külliyesi ile daha da ihtişamlı gözükmektedir.  Burada ayrıca Beyazıt Camii ve İstanbul Üniversitesi de yer almaktadır.

İstanbul’un sur içindeki 4.tepesinde yine Sultan 2.Mehmet’in imzasını görüyoruz: Fatih Külliyesi! Zannediyorum tarih boyunca en çok önemsen tepe burası imiş. Öyle ki yerine Fatih Cami yaptırılan Roma’nın Havariyyun Kilisesi de (Hz İsa’nın 12 havarisine adanan kilise) burada yer almaktaymış.

Gelelim İstanbul’un 5.tepesine: Yavuz Sultan Selim Tepesi. Çarşamba semtinde bulunan ve dik bir yamaçtan Haliç’e bakan (caminin bahçesinden görülen muhteşem manzarayı mutlaka görmelisiniz) bu tepede Yavuz Sultan Selim Cami yer almaktadır. Haliç’ten 50 m yükseğe uzanan bu tepede ayrıca Kariye Cami ve Fener Rum Patrikhanesi yer almaktadır.

6.Tepe Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan’ın ismi ile anılmaktadır. Zamanında Tekfur Sarayı da burada yer almaktaydı. Sıfır noktasından 70 m daha yüksek olan bu noktada, kara surlarının en hakim gözetleme yerleri bulunmaktaydı.

İstanbul’un 7. ve son tepesi ise Kocamustafapaşa semtidir. Su hizasından 60 m yükselen bu semtte Osmanlı’dan kalma Haseki Külliyesi bulunmaktadır. Roma döneminde ise Arkadius Forumu ve sütunu yer almaktaydı.

devamını buradan okuyabilirsiniz.

Kız Kulesinin Efsanesi

Bizans imparatorunun bir kızı olmuş ve kral bu habere çok sevinmiştir. Kral ülkenin bilgin kişilerini  kızını yetiştirmesi için görevlendirmiştir. Ancak bilginlerden birisi kızının 18 yaşına geldiği zaman bir yılan tarafından sokularak zehirlenip öleceğini söylemiştir. Bundan etkilenen kral denizin ortasındaki küçük bir ada üzerinde bulunan kuleyi düzenletmiş ve kızını buraya yerleştirmiştir, böylece yılandan kızını koruyacağını düşünmüştür.

Yıllar geçer kız on sekiz yaşına yaklaşmış bütün tedbirlere rağmen, kıza gönderilen üzüm sepetinin içinde bir yılan kuleye girmiştir. Kimse farkına bile varamadan prensesi yılan sokmuş, zehirlemiş ve kız ölmüştür. Bu olay karşısında çok üzülen kral kaderden kaçılamayacağını anlamıştır. Kızının toprağa gömülürse yılanlara yem olacağını düşünmüş ve kızının cesedini mumya yaptırıp pirinç tabuta koydurmuştur. Bu tabutu da Ayasofya’nın yüksek duvarlarından birinin üstüne yerleştirilmesini istemiş bu şekilde kızının hiç değilse ölüsünün yılanlardan korunacağını düşünmüştür. Bu tabutun üzerinde iki delik görülmüş ve yılanın kızı ölümünden sonra da rahat bırakmadığı anlatılmıştır.

Bu efsanenin farklı çeşitleri de bulunmaktadır. Adı üstünde efsane…Kız Kulesi, İstanbul’un simgelerinden biri olarak Boğaz’ın insanı mest eden fotoğraflarında her zaman yer bulur. Bu resimleri tşörtlerde, ham bez çantalarda, tablolarda sıklıkla görebilmekteyiz.

• 

• 

• 

İskenderun Daha Modern Bir Kent Oluyor

skenderun Belediye Başkanı Fatih Tosyalı, göreve başladığı ilk günden bu zamana kadar halka hizmet konusunda durmadan çalıştıklarını belirtti. Belediye Başkanı Fatih Tosyalı, belediye brifing salonunda, belediye başkan yardımcıları ve daire müdürlerinin de katıldığı basın toplantısında belediyedeki çalışmalar ve faaliyetler hakkında basın mensuplarına bilgilendirme de bulundurlar.

Başkan Fatih Tosyalı, sosyal belediyecilik anlayış çevçevesi içerisinde ilerleyip hareket ettiklerini belirtti ve ” Belediye olarak kurumsal çalışmalara büyük önem veriyoruz. Bu konuda başkan yardımcılarımız ve bağlı müdürlüklerimiz çalışmalarını bu yönde sürdürüyorlar. Belediyemizin sorumluk sahasında bulunan bölgelerde ekiplerimiz aralıksız çalışmalarını sürdürüyor. Her mahalleye eşit hizmet götürüyoruz. Kimseyi ayırt etmiyoruz. İskenderun’un gelişmesi noktasında her türlü fikri öneriyi önemsiyoruz. Sık sık vatandaşlarımız ile bir araya geliyor ilk ağızdan sorunlara çözüm buluyoruz” dedi.

Başka Fatih Tosyalı konuşmasında şunları söyledi:
“ Çalma, Çaldırma, Çalış” prensibiyle ilerleyip bunları da tüm belediye çalışanlara aktarıyoruz. 1 Ocak 2019 itibari ile belediyenin toplam borcu 230.213.674,30 TL’di. 18 Temmuz 2019 Borç durumu 212.545.792,73 TL ‘ye düşüş yaşandı. Diğer yandan da tüm borçlarımızı ödemeye devam edeceğiz. Belediyemizin imkânları ölçülü, dikkatli ve verimli kullanıyoruz. Müdürlükler bazında çalışmalar gelirse eğer birimlerimizle koordineli bir şekilde çalışmalar sürdürülüyor.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftasından dolayı Anıt alanında yapılan etkinliklerde İskenderun temalı 1000 adet Türk Bayrağı, 1000 adet Belediye Logolu balon, 1000 adet boyama kitabı ve 1000 adet pamuk şeker dağıtımı gerçekleştirilmişti. Geçen Ramazan Ayında şehrin birçok noktasındaki hayırsever iş adamlarıyla halka Ramazan Ayı süresi boyunca 106.000 adet iftar yemeği ikram edilmiştir.

Halkın Kadir Gecesi kutlamalarında camilerde 5000 adet kandil simiti dağıtımı yapılmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanan “Sıfır Atık” proje kapsamında, halkın naylon poşet kullanımda azaltmak ve önüne geçmek adına çevre dostu ürünleri kullanmaya teşvik için 20.000 adet Belediye Logolu Bez Pazar Çantası alımı gerçekleştirilip. Vatandaşlara bez çanta dağıtımı yapılıp çevreye duyarlılık ve bilincin arttırılması sağlanacaktır.

Panayıra Akın Ettiler

Karesi ilçesindeki Şamlı panayırına binlerce insan akın etti. Binlerce kişinin katıldığı birbirinden farklı etkinliler eğlenceli ve doludizgin geçti.

Karesi’nin ilçesinde bulunan kırsal Şamlı Mahallesi’nde düzenlenen Asırlık Şamlı Panayırı’nda etkinlik hız kesmeden devam etti. Çocuklar ve gençler, geleneksel panayırda eğlenceli aktivitelerle, sportif faaliyetlerle ve geleneksel çocuk oyunlarıyla günlerini geçirdiler. Karesi Belediye Başkanı Dinçer Orkan, meclis üyeleri, muhtarlar ve halkın yoğun ilgisiyle renkli kareler ortaya çıkan panayırda dolu dolu geçti. Gün boyu birbirinden farklı etkinliklerle eğlencenin tavan yaptığı panayırda son akşamı şarkıcı Ankaralı Ayşe Dinçer’in verdiği konser ile halk coşturdu. Konser öncesinde Karesi Halk oyunları ekibi gösterilerini sundu.

Sanatçı Ayşe Dinçer verdiği konserde, Sıfır Atık Projesi hakkında da vatandaşlara bilgiler vermeyi ihmal etmedi ve herkesi duyarlı olmaya davet etti. Panayırda Karesi Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından kurulan stant da çocuklara şeker, balon gibi hediyeler verildiği gibi vatandaşlara da belediyenin çalışmalarını anlatan broşürler dağıtıldı. Sıfır Atık projesiyle Karesi Belediyesinin düzenlediği panayırda katılan vatandaşlara yaklaşık bin adet bez çanta dağıtımı yapıldı ve panayır alanındaki geri dönüşüm malzemeleri de ekiple tarafından toplandı. Panayırda şenlikler konserle birlikte sona erdi. Konser sonunda Şamlı Mahallesi Muhtarı Zafer Çakan, Başkan Orkan’ın desteklerinden ötürü teşekkürlerini sunarak teşekkür plaketi verdi. Başkan Orkan, Karesi Belediyesi olarak düzenlenen etkinlikte gelenek ve göreneklerin yaşatılması adına çalışmalarını sürdüreceklerini, destek vermeye de devam edeceklerini söyledi.

devamını buradan okuyabilirsiniz.

Çayda Türkiye 1. Sırada

Dünyada en çok çayı Türkler içmektedir. Kimine göre mutluluk, kimine göre sağlıklı yaşam düşüncesiyle tüm dünya ülkelerinde tüketilen çay, birçok yerde de alışkanlık olarak ihtiyacı karşılamaktadır. Özellikle Türkiye’de kahvaltının vazgeçilmezi olarak eksik etmediğimiz siyah çay, günün diğer öğünlerinde de rağbet görmektedir.

Türkiye’de kişi başı çay tüketimi 3 kg

İrlanda’da kişi başı çay tüketimi 2,2 kg

İngiltere’de kişi başı çay tüketimi 1,8 kg

Rusya’da kişi başı çay tüketimi 1,4 kg

Fas’ta kişi başı çay tüketimi 1,3 kg

Yeni Zelanda’da kişi başı çay tüketimi 1,3 kg

Mısır’da kişi başı çay tüketimi 1,2 kg

Polonya’da kişi başı çay tüketimi 1,2 kg

Japonya’da kişi başı çay tüketimi 907 gr

Suudi Arabistan’da kişi başı çay tüketimi 650 gr

Güney Afrika’da kişi başı çay tüketimi 500 gr

Hollanda’da kişi başı çay tüketimi 454 gr

Avustralya’da kişi başı çay tüketimi 454 gr

Şili’de kişi başı çay tüketimi 454 gr

Birleşik Arap Emirlikleri’nde kişi başı çay tüketimi 450 gr

Sadece bizim ülkemizde değil birçok ülkede çay bu kadar çok seviliyorken çay içerken de size özel ait bir ürününüz olsun. Ham bezden yapılan çay keseleriyle çayınızı daha sağlıklı ve gönül rahatlığıyla içebilirsiniz. Çay poşetleri kullan at tarzında olup fazla bir ekonomikliği yoktur. Çayı demlemekte  çok rahat çaydanlığınıza istediğiniz miktarda bez çay kesesinin içine çay koyarak demlersiniz. Değiştirmek istediğiniz zamanda sadece keseyi alıp içini boşaltmanız yeterli kısa zamanda pratiklik. Hem pratik hem de sağlıklı çevreye zararı olmayan ham bez keseden yapılan çay keselerini tavsiye ederiz.